Sanal ekosistem geliştikçe, pek çok pazarlama stratejisi de beraberinde geliyor. Hızlı tüketim yapan kullanıcılar için 3D deneyimler üretmek, firmalar için artık bir zorunluluk haline geliyor.
“VR ve AR satın alma hızını artırıyor”
Kodsuz yapay zekâ altyapı teknolojisi şirketi Pyxis One’ın CEO’su ve Kurucu Ortağı Shubham A. Mishra, Sanal Gerçeklik (VR) ve Artırılmış Gerçeklik (AR) teknolojilerini “bir sonraki büyük şeyler” olarak nitelendiriyor. Mishra, “VR ve AR girişimlerinin satın alma hızını arttığına tanık oluyoruz. Bu nedenle markaların AR’yi pazarlama stratejilerine dâhil edip etmediğini ve nasıl dâhil ettiğini görmek önemli bir deneyim olacak.” ifadelerini kullandı.
Bağlantılı birçok metaverse olursa ne olur?
Facebook, 2021 yılında ilişki kurma ve müşteri katılımı için tüm ağırlığını sanal gerçeklik deneyimine vererek, Oculus VR başlıklarını “Meta Quest” olarak yeniden markaladı. Peki, Facebook VR ekosistemini tekelleştiremezse? Bir metaverse yerine birçok bağlantılı metaverse olursa ne olur?
Video geliştirici platform Agora’nın Kurucu Ortağı ve CEO’su Tony Zhao, gelecek yıl sanal ortamın şekilleneceğini düşünüyor. Mevcut meta veri birimlerinin kurulma şeklinin, her birini kendi dijital adalarında izole ettiğini belirten Zhao, “Ancak gelecek yıl, gerçek zamanlı etkileşim teknolojisi, meta veri kaynakları arasında bağlantı kurulmasını sağlayacak ve kullanıcılar için daha bağlantılı ve ilgi çekici bir deneyim yaratacak. Ayrıca, bir web tarayıcısı gibi her yerde bulunan bir şeye metaverse erişimi basitleştirerek giriş engelini de azaltacaktır.” dedi.
Sanal ve yüz yüze konferans deneyimleri
2021’in sonunda ortaya çıkan Omicron varyantı ile Covid-19 pandemisinin yüz yüze etkinlikler için bir endişe yaratmaya devam edeceğini belirten Zhao, müşteriler için dijital çözümler geliştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı; “Salgın devam ederken etkinlikler hem yüz yüze hem de sanal olarak yapılıyor. İzleyicilere ‘yerinde’ bilgi ve görseller sağlayan robotlar, dünyanın dört bir yanındaki konferans salonlarının yerine geçecek. Drone’lar, yukarıdaki izleyicilerden bilgi akışı sağlayacak, daha da büyük gerçek zamanlı deneyimler sunacak. Bu robotlar, dünyanın her yerinden şimdiye kadar gördüğümüzden daha fazla insan katılacak ve insanlara yukarıdan ve yerden akışlar gönderecek.”
Pazarlamada mikro düzeydeki topluluk yapısı güçlenecek
İnsandan insana bağlantılar da web’in ilk günlerinden beri dijital topluluklarda çoğalıyor. Markalar, daha küçük grupların bireysel tüketiciler üzerinde daha büyük bir etki yaratabileceğini ve mikro topluluklar arasında daha güçlü etkileşimler oluşturabileceğini keşfediyor. Mikro düzeydeki bu topluluk yapısı gelecek yıl daha da güçlenecek.
CPG odaklı pazarlama platformu 100.co’nun Platform Yöneticisi Philip Smolin, markaların, tüketicilere sanal ve gerçek dünyada gerçek ve anlamlı deneyimler sunmak için ürünleri etrafında mikro topluluklar oluşturduğunu görmeyi beklediklerini söyledi. Smolin, “Bu durumun markalar ve müşteriler arasında işbirlikçi bir ilişkiyi teşvik edeceğini düşünüyoruz. Bu nedenle çerezler aracılığıyla tüketicileri gözetlemek yerine, markalar tüketicilerden geri bildirim isteyebilir ve beğenilerine ve beğenmediklerine göre önerilerde bulunabilirler.” ifadelerini kullandı.
Dijital teknoloji daha fazla kullanılacak
Perakende markaları için bir markanın fiziksel mağaza ayak izinin değerini ortaya çıkarmak için dijital teknoloji giderek daha fazla kullanılacak. Mesajlaşma ve bildirim motoru Wunderkind’in Başkanı Michael Osborne, “Fiziksel konumlar, tüketicilere gerçek hayatta ürünlere dokunma şansı vererek, online alışveriş alışkanlıklarını destekliyor. Bu, mağazaların kendileri gelir elde etmese bile genel satışları artırabilir. Bir mobil stratejinin tüketiciler arasında daha popüler olduğu ve harekete geçme için anında fırsat verdiği kanıtlandı. Hareket halindeyken tüketicilere erişilebilirlik, aktif ve yoğun tüketici davranışları arasında pazarlama yapabilmenin anahtarıdır.” dedi.
Mobil ve SMS iletişimleri artacak
Müşterilerin satın almalar ve diğer kanallar aracılığıyla bir markayla paylaştığı birinci taraf verilerini kullanan SMS, yararlı ve kişiselleştirilmiş metinlerle yatırım getirisini artırabilir. Mobil ve SMS iletişimlerinin gelecek yıl artacağını söyleyen Osborne, şöyle devam etti; “Tüketici alışveriş alışkanlıklarına ve kalıplarına dayalı veriler, anlamlı tüketici-perakendeci katılımı için özel mesajlaşma oluşturmaya yardımcı oluyor. Geliri artırmak için somut pazarlama metrikleri ve ölçülebilir yatırım getirisi ihtiyacı ve kullanımı, bireyselleştirilmiş mesajlaşma için tüketicilerin daha çok sevdiği kategorileri belirliyor.”
