“Metaverse” kavramı, günümüzün en popüler kavramlarından biri haline gelmiş durumda. Uluslararası ölçekli; Meta, Microsoft, Google, Apple vb. gibi pek çok marka metaverse evrenine yönelik yoğun yatırımlar gerçekleştirmeye devam ederken, sanal evren, marka pazarlaması konusunda pek çok fırsatı içerisinde barındırıyor.
Dijital dünyanın yeni sınırı: Metaverse
Metaverse kavramı günümüzün en popüler kavramlarından biri. Sanal evren yeni dijital sınır haline gelirken, mevcut fiziksel gerçeklikte bu durumu görmezden gelmek pek mümkün değil. Bugünün en değerli kavramlarından biri olan metaverse, barındırdığı özellikler ile beraber marka pazarlamasında da birçok fırsat sunuyor.
Eğlence ve oyun şirketleri, sanal evrenin geleceğini şekillendiren ilk platformlar oldu. Fortnite’ın yapımcısı Epic Games gibi şirketler, sanal ortamda sosyalleşmeyi ve başkalarıyla etkileşimde bulunmayı normal bir eğlence haline getirerek, oyuncuların dijital içerik yaratıcıları tarafından inşa edilen ve para kazanılan sürükleyici dünyalar yaratmasını sağlıyor.
Sanal evren, marka pazarlamasında görülmemiş fırsatlar barındırıyor
Metaverse, çoğunlukla eğlence ve oyun gibi görünse de, denklemin pazarlama tarafında, sosyal medyanın ilk günlerinden bu yana görülmemiş heyecan verici fırsatlar barındırıyor. Marka perspektifinden bakıldığında, sanal evren halen emekleme aşamasında olsa da, birçok pazarlamacı şimdiden yatırım yaparak; artan satışlar, bilinirlik, katılım ve diğer önemli unsurlar açısından olumlu sonuçlara ulaşmış durumda.
Gelinen noktada tüketiciler ve özellikle de Z kuşağı gibi ulaşılması zor olan kitleler, etkileşimli, ilgi çekici marka arayışı içerisinde. Metaverse evreni, bu beklentiyi karşılamak için mükemmel bir ortam sağlıyor. Markalar, bu noktada sadece sanal dünyada yer almıyor; ürünlerine odaklanan sürükleyici dünyalar yaratıyorlar.
Metaverse, Z kuşağına ulaşımın en etkili yolu
Fransız markası Louis Vuitton, 200. kuruluş yılını kutlamak için geliştirdiği “Louis the Game” adlı bir mobil video oyunu ile izleyicileriyle daha iyi etkileşim kurmayı hedefliyor. Oyunda oyuncular bir doğum günü kutlamasına giderken büyülü bir dünyada seyahat ederek, yol boyunca, kartpostalların kilidini açmak için kullanılan çeşitli öğeleri topluyor. Louis Vuitton, geliştirdiği mobil oyun sayesinde, geleneksel pazarlama taktiklerinin aksine metaverse evrenindeki pazarlama taktiklerini kullanarak, etkileşimli deneyimlere daha açık olan Z kuşağı kitlesine ulaşımı daha kolay hale getiriyor.
Sosyal ticaret, 2022’de ABD e-ticaretinde büyük bir paya sahip olacak
Doğrudan sosyal deneyimler sayesinde ürün ve hizmet satın almak gibi yeni davranışlar, tüketici duyarlılığını ve kalıplarını değiştirirken, bu durum, sanal evrenin marka pazarlamacıları için sunduğu diğer bir fırsat olarak karşımıza çıkıyor. Tüm dünyada büyük bir gelişime sahne olan sosyal ticaretin, 2022 yılından itibaren ABD e-ticaretinde daha büyük bir paya sahip olması bekleniyor.
Sanal evren sunduğu tüm fırsatlarla beraber, insanların daha sürükleyici bir 3D ortamda bağlantı kurarak satın alım gerçekleşmesini de mümkün hale getiriyor. Sanal soyunma odaları, gösteri alanları ve moda podyumlarının gerçeğe dönüşmesi artık çok muhtemel bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Son teknolojiye sahip olan ve erken hamle yapan markaların, metaverse evreninin altın çağında zirvede yer alan markalar olacağı öngörülüyor.
Metaverse evreninde daha genç tüketicilerle marka yakınlığı oluşturmak mümkün
Metaverse tabanlı platformlara bakıldığında genç kullanıcıların hâkimiyeti göze çarpıyor. Markaların tüketim alışkanlıkları çeşitli zorluklar barındıran bu tüketicilere ulaşmak için yaratıcı yollar bulması artık bir zorunluluk halini aldı. Yeni müşteri katılımı biçimin benimseyen markaların, genç kitlelerin dikkatini başarıyla çekmesi daha mümkün gözüküyor. Devam eden pandemi süreci, pazarlamacılara gerçek hayat ile sanal dünya arasındaki sınırların kalkmaya devam ettiğini gösteriyor.
Tüketicilerin dijital ortamlarda artış yaşayan etkileşimleri, metaverse evreninde de yeni pazarlama stratejilerinin doğmasına yol açıyor. Geçmişinden bugüne pazarda büyük bir hacim barındıran markaların, gelişen dünyaya ayak uydurmaması halinde geleceğin pazarında büyük pay kayıpları yaşaması ise muhtemel gözüküyor.
