Trendyol, global pazarlarda büyümeyi sürdürüyor. Almanya ile başlayan global serüvenine Azerbaycan ve Körfez ülkeleri ile devam ediyor. Yeni hedefi Balkanlar ve Doğu Avrupa. Satıcılarına sınır kapılarını açan Trendyol, bölgenin en büyük pazaryeri oyuncusu olmayı hedefliyor. Trendyol Group CEO’su Erdem İnan, WORLDEF E-TİCARET’e platformun global hedeflerini anlattı.
“İçinde bulunduğumuz coğrafyanın en büyük pozitif etki yaratan teknoloji şirketi olmak gibi bir hayalle yola çıktık.” diyen Erdem İnan, Trendyol uygulamasının Körfez’de en çok indirilen e-ticaret uygulamaları arasına girdiğini belirterek, 2028 yılı için 13,5 milyar dolarlık sınır ötesi e-ticaret hedefleri olduğunu vurguladı. Erdem İnan, “Girdiğimiz pazarlarda pozitif etki yaratabilmek için dijital bir ekosistem kurmak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Erdem İnan: Bölgede en büyük pozitif etki yaratan teknoloji şirketi olmak istiyoruz
Trendyol Group CEO’su Erdem İnan, şirketin hedeflerini şu sözlerle anlattı: “Biz içinde bulunduğumuz coğrafyayı; İstanbul’dan 5 saat uçuş mesafesinde olan, Avrupa’nın en sonundan Türk Cumhuriyetlerine, Kuzey Afrika’dan Orta Doğu’ya kadar olan büyük bir coğrafya olarak tanımlıyoruz. Bu bölgede en büyük pozitif etki yaratan teknoloji şirketi olmak istiyoruz.Bu amaçla bugün en büyük pozitif etkimizi; ülkemizin üretimini, satıcılarını, markalarını yurt dışına taşımak olarak görüyoruz. Ekibimize katılan bütün arkadaşlarımıza verdiğimiz bir kitapçık var. Bu kitapçığın ilk sayfasında; ‘İçinde bulunduğu ekosisteme en büyük pozitif etkiyi yaratan teknoloji şirket olmak’ hedefi yazıyor. Bu bir ciro hedefi değil, müşteri hedefi değil, kârlılık hedefi değil. Bu hayal için ekip olarak ne gerekiyorsa yapmaya gayret ediyoruz.”
“İki binden fazla Türk mühendisin geliştirdiği teknolojiyi yurt dışına açtık”
Trendyol bünyesinde 2 binden fazla Türk mühendis bulunduğuna işaret eden Erdem İnan, şu ifadeleri kullandı: “Türk mühendisler tarafından geliştirilen bu teknolojiyi yaklaşık bir buçuk yıl önce yurt dışına açtık. İlk olarak Almanya ile başladık. 2023 Mayıs ayında Azerbaycan’la devam ettik. Geçtiğimiz yılın Eylül ayı itibariyle de Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Bahreyn, Umman olmak üzere Körfez ülkeleri pazarına girdik. Şu anda çok hızlı bir şekilde bütün bu coğrafyalarda iş modelimizi geliştirmeye, ilerletmeye, büyütmeye gayret ediyoruz. Amacımız; bu ülkeden büyük bir pozitif etkisi olan bir teknoloji şirketi çıkarmak.”
Türkiye’de e-ticaret sektörünün çok hızlı büyüdüğünü; 2023 yılında pazarın yaklaşık 1.5 trilyon liralık bir hacme ulaştığını kaydeden Erdem İnan, “Her yıl neredeyse yüzde 100, hatta daha da fazla büyüyen dinamik bir ekosistemden bahsediyoruz. Dolayısıyla sağlıklı rekabetin ekosisteme dinamizm ve inovasyon getireceğine inanıyoruz. Bu rekabeti doğru buluyoruz.” şeklinde konuştu.
“Bu kadar dinamik bir pazarda yüksek rekabeti normal buluyoruz”
Erdem İnan, son dönemde farklı sektörlerde pazaryeri kurma ve var olan online platformları pazaryerine dönüştürme girişimleri olduğunu anımsattı. İnan, yurt dışındaki bazı oyuncuların Türkiye pazarına kendi pazaryeri modelleriyle girmesini de takip ettiklerini söyledi ve ekledi: “Bu kadar hızlı büyüyen bir sektöre yeni oyuncuların girmesini ve yeni oyuncuların başarılı olmasını normal buluyoruz. Aynı sorunu, aynı konuları başka nasıl çözebiliriz? Hangi konularda inovasyon fırsatları var? Hangi konularda gelişim alanımız var? Rekabet kendi açımızdan bu soruları sormamızı sağlıyor. O yüzden dinamik bir pazarda yüksek rekabeti normal buluyoruz. Çünkü bu pazarı çok hızlı büyüyen ve önümüzdeki dönemde de büyümeye devam edecek bir pazar olarak görüyoruz.”
“300 bin satıcı 125 milyondan fazla farklı ürün satıyor”
Erdem İnan, bölgede Trendyol’u farklı kılan avantajlardan da bahsederek, şu bilgileri paylaştı: “Bu avantajların en başında satıcı sayısı ve satıcıların satabildiği ürün sayısı geliyor. Yaklaşık 300 bin aktif satıcımız, 125 milyondan fazla farklı ürün satıyor. Bu coğrafyada bu kadar farklı ürün ve satıcıyı tek platformda buluşturan başka e-ticaret şirketi yok. Ciromuzun yüzde 95’inin satıcılarımızdan geldiğini düşünürsek yerli üretici, KOBİ ve esnaf için önemli bir potansiyel yarattığımızı söyleyebiliriz.
Öte yandan, Türkiye’deki diğer rakiplerimizin sattıkları ürün sayısına, seçkilerinin büyüklüğüne baktığımızda bunun aynı zamanda ülkemiz için de bir avantaj olduğunu düşünüyoruz. Neden böyle bir avantaj oluyor? Çünkü sattığımız ürünlerin yüzde 80’ine yakını Türkiye’de üretiliyor. Türk ürünleri kaliteli. Dünyadaki rakiplerine göre fiyat olarak bir tık yukarıda olsa da ürünler kalite performansıyla bunu dengeleyebiliyor ve öne çıkabiliyor. Dolayısıyla bu seçkiyi girdiğimiz pazarlarda bir avantaj olarak kullanmaya gayret ediyoruz.”
“Körfez, Türk ürünlerinin öne çıkabileceği bir pazar”
“Orta Doğu ve aslında Körfez pazarına baktığımızda şunu gördük; bu pazar rekabet açısından Türk ürünlerinin öne çıkabileceği bir pazar.” diyen Trendyol Group CEO’su Erdem İnan, şunları ifade etti:
“Türk markalarını iyi bilen, Türk kültürüne aşina bir coğrafyadan bahsediyoruz. Bu coğrafyada Türk dizileri seyrediliyor, Türkiye’deki influencer’ların yurt dışında en çok takipçisi olan bölge orası. Bizim bütün dizi oyuncularımız, aktörlerimiz, aktrislerimiz bölgede tanınıyor, biliniyor… Bu coğrafyadaki insanlar Türkiye’ye, İstanbul’a çok fazla seyahat ediyor. Bunların hepsi bölgeye açılmamızda bir avantaj. Bu avantajı birinci günden itibaren gördük. Bölgeye adım attığımız andan itibaren orada zaten bulunan, Türk markalarına kolay bir şekilde erişebildikleri için müşterilerden hızlı bir şekilde cevap aldık. Çok hızlı bir şekilde yükselmeye başladık.”
“Suudi Arabistan’da ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde en çok indirilen e-ticaret uygulaması Trendyol”
Körfez bölgesine Eylül 2023’te açıldıklarını belirten Erdem İnan, “Üç ay içinde Suudi Arabistan’da ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde en çok indirilen e-ticaret uygulaması Trendyol oldu. Kasım kampanyaları döneminde bölgeye gönderilen ürün sayısı günlük 53 bin adede ulaştı. Bunun hızlı bir şekilde artmaya devam etmesini bekliyoruz. Buradaki en büyük dayanağımız yine Türkiye’deki satıcılarımız ve ürünlerimiz; Türk kültürünün ve Türk markalarının o bölgedeki bilinirliği.” ifadelerine yer verdi.
“Girdiğimiz pazarlarda dijital ekosistem kurmak istiyoruz”
Markalı lüks tüketim pazarının bir hayli gelişmiş olduğu Orta Doğu ve Körfez bölgesinde dijital bir ekosistem kurmak istediklerini ifade eden Erdem İnan, sözlerine şu ifadelerle devam etti:
“Girdiğimiz pazarlarda dijital bir ekosistem kurmayı ve pozitif etkimizi artırmayı önceliklendiriyoruz. Bunun için de lokal oyuncularla iş birliklerini önemsiyoruz. Suudi Arabistan’ın önde gelen perakende ve yaşam tarzı ekosistemi oyuncusu olan Cenomi Group’la bir iş birliğimiz oldu. Bu ortak anlaşmamız bizim bölgeye girerken lokal beklentileri anlayıp, cevap verebilmemizi sağlıyor. Ayrıca, Cenomi Group’un bölgede yaklaşık 20’den fazla alışveriş merkezi var; birçok markanın dağıtım haklarına sahip. Bu, lüks markaların ya da markalı ürünlerin Trendyol üzerinden sunulabilmesine imkan veriyor.”
“Yetmiş beş bin satıcıyı ihracata açtık”
Erdem İnan, Trendyol’un e-ihracat çözümlerine de değindi; “Yola çıkarken satıcıların Türkiye’den yurt dışına ürün göndermesinin önündeki engellere baktık. Birkaç büyük engel vardı. Bir tanesi dil engeli. ‘Satıcılarımız, Türkçeden başka bir dil konuşmalarına gerek kalmadan dünyadaki bütün müşterilere ulaşabilmeli’ dedik. İkinci engel, lojistik engeller; ürünü birine satmış olsanız dahi o ürünün lojistik anlamda son kullanıcıya ulaştırılabilmesi zor bir konu. Son olarak da pazarlama sorunu yani son kullanıcıya ulaşma, doğru reklam kampanyaları yapma, doğru pazarlama yapma ve orada bir müşteri kitlesine ulaşabilme sorunları…
Bu analizleri yaparak, Ankara’ya, İzmir’e, Trabzon’a, Diyarbakır’a gönderir gibi Bakü’ye, Bükreş’e, Berlin’e, Riyad’a ürün gönderilebilmesini sağlayacak satıcı panelini geliştirdik. Şimdi satıcılarımız ürünlerini tek bir tuşla mikro ihracata açabiliyor. Bunun sayesinde son 6 ayda yaklaşık 75 bin satıcımızı Trendyol üzerinden ihracata açtık ve yaklaşık 50 bini ilk kez Türkiye dışından bir ülkeye ürün satışı yaptı. Bu bizim için çok büyük bir gurur; çünkü satıcı ürününü tek bir tuşla dünyanın öbür ucundaki bir müşteriyle buluşturabiliyor.”
“Lokal depolar kurmaya başlıyoruz”
Farklı coğrafyalarda büyüdükçe, lokal depolar kurmaya başlayacaklarını belirten Erdem İnan şu ifadeleri kullandı: “Lokal depolar hem iade edilen ürünlerin geri kabulü ve tekrar satışı, hem de müşteriye daha iyi bir hizmet sunabilmek için bazı ürünlerin oradaki depolara gönderilmesi gibi süreçlerde destek oluyor. O yüzden bir noktadan sonra lokal operasyon da kurmaya başlıyoruz. Sadece sınır ötesi e-ticaret operasyonu değil; o operasyonun sonrasında iade süreçleri ve gümrük sonrası süreçlerle gelen bir lokal operasyon ayağı da var. Zaten önümüzdeki dönemde yapacağımız yatırımların önemli bir kısmını, bu işin lojistik altyapısının kurulması oluşturacak. Yani satıcıların bölgede iyi hizmet vermesini sağlayacak bir altyapı kuruyoruz.” dedi.
“Kilogram başına düşen ihracat değeri 10-15 dolar arası değişiyor”
Trendyol aracılığı ile kilogram başına düşen ihracat değerinin yaklaşık 10-15 dolar arası değiştiğine işaret eden Erdem İnan, bunun gurur verici olduğunu vurguladı ve sözlerine şöyle devam etti: “Ticaret Bakanlığı, toplam ihracat içinde e-ihracatın payını yüzde 10’a çıkarma vizyonunu ortaya koydu. Biz de önümüzdeki dönemde buna en çok katkı sağlayan şirket olmak istiyoruz. E-ihracatın katma değerli olmasının sebeplerinden biri şu; biz son bitmiş ürünü son kullanıcıya doğrudan ulaştırıyoruz. Dolayısıyla o kullanıcı aslında bizden çoğunlukla bir tekstil ya da ev dekorasyonu ürünü alıyor. Bu ürünler de katma değerli ihracata giriyor.” ifadelerini kullandı.
“2028’de e-ihracat hedefimiz 13,5 milyar dolar”
Erdem İnan, e-ihracatla ilgili hedeflerini şu sözlerle anlattı: “2024’te 1 milyar dolar, 2028’de 13,5 milyar dolarlık bir e-ihracat hedefimiz var. Bu, heyecan verici bir hedef. Ekip olarak satıcılarımızla birlikte bu amaca ulaşabileceğimizi düşünüyoruz. Çünkü girdiğimiz pazarlarda Türk satıcıların, Türk ürünlerinin ve Türk markalarının çok avantajlı olduğunu görüyoruz. Pazarlarımızı biraz buna göre seçmeye gayret ediyoruz. Dolayısıyla müşterilere iyi bir hizmet verirsek, bahsettiğim hacimlere ulaşılabileceğini tahmin ediyoruz. Hedefe doğru hızlı bir şekilde ilerliyoruz, gereken yatırımları da planladık diyebilirim.”
“Bir sonraki adım Balkanlar ve Doğu Avrupa”
“Bizim için bir sonraki adım, Balkanlar ve Doğu Avrupa oldu. Orada da çok benzer avantajlarımızın olduğunu görüyoruz.” diyen Erdem İnan, o avantajları şöyle sıraladı: “Burası Türk markalarının başarılı olduğu, iyi satış yaptığı ve lojistik olarak kolay ulaşabildiğimiz bir coğrafya. Bu tabii ki maliyetlere pozitif yansıyor. Bir taraftan da bölgeye kültürel bir yakınlık ve Türk ürünleriyle ilgili pozitif bir algı olmasının da avantajlarını kullanıyoruz. Bir de tabii ana iş modelimiz şu an herhangi bir ülkeye ürün satışını yapabilmemizi sağlıyor. O iş modelini geçtiğimiz 2 yıl boyunca geliştirdik. Şu an, herhangi bir ülkeye, birkaç hafta içerisinde, Türk satıcılarını açabilecek bir kabiliyete eriştik diyebilirim.”
“Kampanyalarımıza 300 bin satıcımız bütün ürünleriyle katılıyor”
Trendyol kampanyalarına 300 bin satıcının bütün ürünleriyle katıldığına dikkat çeken Erdem İnan şunları ifade etti: “Bütün bu amaç ve hedefler, iyi bir müşteri deneyimi üreterek gerçekleşti. Mesela kasım kampanyalarının zorluğu şu; yoğun satış dönemlerinde lojistik altyapıda sorunlar ortaya çıkabiliyor. Bu noktada müşterilerimizin beklenti ve isteklerini sürekli olarak datalarla ölçüyor ve aksiyon planımızı belirliyoruz. Müşteri deneyimini iyileştirmek adına ekibimiz ve satıcılarımızla birlikte çalışıyor ve bu alana yönelik teknoloji yatırımları yapıyoruz.”
Trendyol, 2028’de bölgenin en büyük teknoloji şirketi olmayı hedefliyor
