OPLOG üç kıtadaki dört ülkede, teknoloji ve lojistik alanında sağladığı rekabet avantajlı ile Türk şirketlere rehberlik ediyor, globalde büyümelerini destekliyor. Fulfillment, B2B, B2C, D2C ve çok kanallı (omni-channel) operasyonları üstlenen marka, uzman yazılım ve robotik ekibi ile sektöre özgü teknolojiler geliştiriyor. OPLOG ekibinin geliştirdiği lojistik robotu TARQAN, global yatırımcılardan büyük ilgi görüyor. Teknoloji odaklı bir fulfillment şirketi olarak “yeni nesil lojistiğin temsilcisi” olarak konumlanan OPLOG, global ağını güçlendirmeye devam ediyor. OPLOG Kurucusu ve CEO’su Halit Develioğlu, markanın hizmetlerini ve vizyonunu WORLDEF E-TİCARET’e anlattı.
“Müşterilerimizi global rekabette her noktada destekliyoruz”
OPLOG Kurucusu ve CEO’su Halit Develioğlu, kendi teknolojilerini geliştiren yeni nesil fulfillment şirketi olarak sektörde fark yarattıklarını ve önemli bir oyuncu olduklarının altını çizerek, “Dünyada her şeyin yeniden kurgulandığı bu dönemde, rekabet lojistiği iyi kullanmakla başlıyor. OPLOG’un yarattığı değer de burada başlıyor. Sunduğumuz hızlı, teknoloji destekli ve marka değerine uygun lojistik hizmetleri ile markalara rekabet avantajı kazandırarak, onların işlerinin büyümesini sağlıyoruz. Bütün bunları Türkiye, İngiltere, Amerika ve Almanya’daki depolarımızla hem yerli hem de global müşterilerimize sunuyor, markaların tek noktadan tüm dünyaya ulaşmasını sağlıyoruz. Onları global rekabette her noktada destekliyoruz.”
“Lojistikte paradigma değişti”
Halit Develioğlu, geleceğin rekabet alanları için de şu değerlendirmeleri yaptı; “Dünün dünyasında lojistik, malların satışından sonra başlayan, daha doğrusu satılan mallara yönelik sunulan bir hizmetken, bugünün dijitalleşen dünyasında aslında o ürünleri sattıran bir hizmete dönüştü. Bugün insanlar tamamen satın alacağı ürünlerin nasıl, ne kadar hızlı ve ne kadar kusursuz geleceğine göre, orada bir problem yaşanıp yaşanmadığına bakarak karar veriyor. Bir firmanın dijital dünyada değerlendirilmesindeki en büyük kriter, lojistik performansı oldu. Buradaki paradigma değişmiş durumda. Yeni paradigma, ‘Eskiden satılan mala lojistik yapılıyordu. Şimdi satmak için senin üstün bir lojistik sunman lazım’ şeklinde özetlenebilir.”
OPLOG, cirosunun yüzde 30’unu Ar-Ge’ye ayırıyor
Teknoloji ve lojistik şirketi OPLOG, 2013 yılında Halit Develioğlu tarafından kuruldu. Şirket, fulfillment hizmetlerinin yanında B2B, B2C, D2C ve çok kanallı (omni-channel) operasyonları yürütüyor. Alanında uzman ekibiyle ürettiği yazılım ve robotik süreçleri ile müşterilerinin hayatını kolaylaştıran OPLOG, KOBİ ve büyük şirketlere çok kanallı e-ticaret lojistiği alanında uçtan uca çözümler sunuyor. Teknoloji odaklı bir fulfillment şirketi olarak, yeni nesil lojistiğin temsilcisi ve bu alanda trendleri yaratan öncü şirketlerden arasında yer alıyor.
Aralarında Sony, Rossmann, Tupperware, Atomy, Natura Therapy, Voller Filters (UK), SSA Kimya, TUSAŞ gibi global markaların da bulunduğu 150’den fazla şirketin operasyonlarını yöneten OPLOG, 2022’de Esas Private Equity’den aldığı 11 milyon avro yatırımın ardından global ağını genişleterek İngiltere, Amerika ve Almanya’da depolarını açtı. Dünyadaki ağını güçlendirmeye devam ediyor.
“Hem lojistik hem teknoloji firmasıyız”
OPLOG Kurucusu Halit Develioğlu, dijital çağda müşterilerinin ve çağın gereklerine daha kolay cevap verebilmek için kendi teknolojilerini üretme yoluna gittiklerini belirterek, günümüzde lojistiğin fiziksel boyutunun yanında teknolojiye dayalı bir operasyon haline geldiğini ve her ikisini eşgüdümlü şekilde ele alarak, müşteriler için süreci mükemmelleştirmek gerektiğini vurguladı. Develioğlu, “OPLOG’ta geliştirdiğimiz Depo Yönetim Sistemini (WMS) kendimiz geliştirmek yerine dışarıdan da temin edebilirdik. Türkiye’de ve dünyada artık e-ticaret lojistiği firmaları bu noktada kendi yazılımını geliştirip, müşterilerine sunma veya açık kaynaklı bir yazılım üzerinden ilerleme noktasında ayrışıyor. OPLOG bünyesinde 70’ten fazla teknoloji ve Ar-Ge çalışanı bulunuyor. Bu anlamda biz hem lojistik hem de bir teknoloji firmasıyız.”
“Dünyada kendi lojistik robotunu geliştirmiş tek lojistik firmasıyız”
Develioğlu, “Teknolojimizi kendimiz geliştiriyor olmamız, müşterilerin taleplerine daha hızlı yanıt verebilmemizi ve e-ticaret ekosisteminin dinamik yapısını daha kolay yakalayabilmemizi sağlıyor. Üstelik teknolojimize yalnız depo içerisinde kullanılan yazılımlar değil, aynı zamanda e-ticaret altyapılarına entegre yazılımlar ve kendi depo içi robotumuz TARQAN da dahil. Tüm bunları kendi bünyemizde geliştirip kullanıyor olmamız, benzer uygulamalar noktasında bizi farklılaştırıyor. Tüm dünyada kendi lojistik robotunu geliştirmiş tek lojistik firmasıyız.” sözlerini kaydetti.
Yerli üretim lojistik robotu TARQAN
Cirosunun yüzde 30’unu Ar-Ge’ye ayıran OPLOG, kendi lojistik robotu TARQAN’ı geliştirdi. Alanında uzman ekibiyle ürettiği yazılım ve robotik süreçleri ile müşterilerinin hayatını kolaylaştıran OPLOG’un Türk mühendislerden oluşan teknoloji ve Ar-Ge ekibiyle geliştirdiği yerli üretim lojistik robotu TARQAN, Avrupalı yatırımcılardan büyük ilgi görüyor.
“OPLOG, üç kıtadaki dört ülkede faaliyet yürütüyor”
OPLOG’un yurt dışı operasyonları konusunda da bilgi veren Halit Develioğlu, şunları kaydetti: “OPLOG, yurt dışındaki depolarıyla Türk markalara dünyaya açılma şansı sunarak, ihracat rakamlarının büyümesine katkı sağlıyor. 11 yıldır B2B, B2C, D2C ve omni-channel fulfillment hizmeti sunan OPLOG’un İngiltere ve Amerika’dan sonra Almanya’da açtığı depo, Türk markalara en yoğun ihracat yapılan ve dünyanın en güçlü ekonomilerinden Almanya’da kendini gösterme imkânı verirken, düşük maliyet ve kaliteli hizmetiyle rekabet avantajı yaratıyor. Hannover’da açtığımız depoyla üç kıtadaki dört ülkede faaliyet yürütmeye başlayan OPLOG, ‘tech-enabled logistics (teknoloji odaklı lojistik)’ anlayışıyla sektörde yarattığı farkı Avrupa’ya taşıyor. Yurt dışındaki faaliyetlerimizi genişletiyoruz. New Jersey’de hizmete girecek yeni depomuzla Amerika’daki depo sayımızı ikiye çıkarmaya hazırlanıyoruz.”
“Türk markalarının yurt dışındaki sorunlarına çözüm üretiyoruz”
Halit Develioğlu, bu konudaki farklarını da şöyle anlattı; “OPLOG, Almanya Hannover’deki deposuyla globalleşme hedeflerine bir adım daha yaklaşırken, Türk markalarının yurt dışına açılırken, en çok yaşadığı sorunlara çözüm üretiyor. Hala Türk markalarının çoğu siparişlerini teker teker karşılıyor. Sipariş başına yapılan işlemler de nakliye süresini ve gümrük sürecini zorlaştırırken, iade yönetimini kısıtlıyor. OPLOG’un İngiltere, Amerika ve Almanya’daki depoları, Türk müşterilerine bu pazarlarda stok bulundurma imkânı vererek, daha hızlı ve daha düşük maliyetli sipariş karşılama şansı sağlıyor. İade yönetimi çok daha sağlıklı yürütülebiliyor.”
O bir “rock star” girişimci!
OPLOG Kurucusu ve CEO’su Halit Develioğlu, Türkiye’nin “rock star” girişimcilerinden biri olarak tanınıyor. Lojistik alanında yarattığı yenilikçi iş modeliyle dikkat çeken Develioğlu, geleceğin rekabetinde lojistiğin fonksiyonunu ve önemini vurgulayarak, “Tüm kanallarda lojistik süreçlerinin mükemmelleştirilmesi, rekabette şirketleri öne çıkarıyor. OPLOG dijital dünyaya uygun yenilikleri iyi okuyarak, yarattığı yazılımlar, uyguladığı yenilikçi, öncü ve inovatif modellerle lojistikte rekabet avantajı kazandırarak büyüme sağlıyor.” diyor.
