E-ihracat ya da sınır ötesi e-ticaret, son yıllarda yaygınlaşan bir ihracat türüdür. E-ihracatta temel bilgiler ile global pazarlardaki müşterileri hedefleyebilirsiniz. E-ihracat, genellikle mikro ihracat ile karıştırılsa da birbirinden farklı ancak birbirini tamamlayan ticaret modelleridir. E-ihracat, online sistemler üzerinden uluslararası pazarlarda satış imkanı verir. Farklı ülkelerindeki müşterilere ulaşmak için büyük bir potansiyel barındıran e-ihracat, çeşitli faktörlerin kombinasyonudur. E-ihracatta süreç, hedef pazarın belirlenmesi ile başlar. Lojistik altyapı, e-ticaret sitesi tasarımı, vergi mevzuatları, lokalizasyon ve ödeme yöntemleri gibi birçok süreç, sınır ötesi e-ticaretin ana unsurlarıdır. Girişimin büyüklüğü oranında fırsatlar ve avantajlar sunan e-ihracatta temel bilgiler nelerdir? E-ihracatta kullanılan terimler nelerdir? İşte cevapları…
E-ihracat yapan firmalar için önemli bir konu olan stok yönetimi, stratejik süreçlerdir. Sınır ötesi e-ticaret için kurulan online mağazalardaki ürünlerin zamanında ve uygun maliyetlerle tedarik edilmesini ve bulundurulmasını kapsayan faaliyet çeşididir. Bu çerçevede e-ihracat özelinde stok yönetiminde öncelik, muhtemel talepleri karşılayabilecek miktarda stok bulundurmaktır. Ayrıca, stokların elde edilmesinden depolanmasına kadar tüm süreçlerde en düşük maliyetlerle süreci yönetmek esas olmalıdır. Makalemizde e-ihracatta stok yönetimi konusunda merak edilenleri derledik!
Türkiye'den Çin’e ihracat yapan firmalar ve sektörler artan bir ivme sergiliyor. Yılın ilk yarısında pandemi etkisiyle birçok sektörde Çin’e ihracat azalırken, pandemiye rağmen sekiz sektörde ihracat artışı oldu. Türkiye’den Çin’e ihracatı artan sektörler şunlar oldu; otomotiv, çelik, demir ve diğer metaller, hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri, yaş sebze ve meyve, hazır giyim ve konfeksiyon, mobilya kağıt ve orman ürünleri, tütün.
E-ihracat son zamanların yükselen trendleri arasında. Kuşkusuz ciddi fırsatları barındırması sebebiyle üreticilerin, ihracatçıların, markaların ve e-ticaret şirketlerin merak konusu haline geldi. Her yeni inşa edilen endüstride olduğu gibi e-ticaret sektöründe de bazı konularda kafalar biraz karışmış durumda.
Dünya çapında sınırötesi satışlar yükselen bir ivmeyle artmaya devam ediyor. Müthiş bir fırsatın olduğu global pazar, ihracat yapmayı düşünen satıcılar için de oldukça cazip hale geliyor. Ancak global çapta e-ticaret operasyonu gerçekleştirmek için bazı önemli detayları eksiksiz şekilde yerine getirmek ve doğru bir sistem oturtmak gerekiyor. Bunların başında da sınırötesi ödeme yöntemlerini sağlam ve güvenilir bir strateji içerisine oturtmak geliyor.
Sınırötesi organizasyonlar, e-ihracat girişimlerinin büyümesi için heyecan verici olduğu kadar karmaşık da olan yapılanmalardır. Genellikle her online satıcı, doğru pazarlara yönelerek girişimini büyütmek ister. Ne var ki bunu sağlamak için öncelikle doğru bir sınırötesi e-ticaret stratejisi oluşturmak, trendleri takip etmek ve pazarı iyi okumak gerekir.
E-ihracat, sağladığı avantajlar ve hitap ettiği kitle açısından her geçen gün daha da cazip hâle geliyor. Bu da e-ihracat yapan firmaların ve rekabetin artmasına neden oluyor. Özellikle son yıllarda yüksek değerlere ulaşan döviz, e-ihracatın en büyük artılarından birine dönüşüyor; çünkü döviz bazlı gelir, ülkemiz için daha fazla kazanç, daha kârlı ticaret anlamına geliyor. Bu noktada e-ihracatta dijital pazarlama öne çıkıyor.
Akıllı telefonlar ve mobil teknoloji, artık tüm dünyada herkes tarafından yaygın olarak kullanılıyor. Öyle ki akıllı telefon ve tablet gibi mobil cihazları kullananların güncel sayısı, 5 milyar kişiyi aşıyor. Kablosuz ya da mobil ağa erişimin kolaylaşması, telefon ve tablet gibi ürünlerin İnternet'e kapsamlı bir şekilde erişebilmesi, insanların e-ticaret alışkanlıklarını da günden güne köklü şekilde değiştiriyor.
E-ihracat, üreticiden aracıya, küçük işletmelerden tüketiciye kadar üretim ve tüketime dair farklı alanlarda pek çok geleneksel eğilimi ve alışkanlığı kırarak sosyal ve ekonomik anlamda köklü değişimlere neden oluyor. Üretici kısmında çok daha büyük çaplı, seri üretime geçiş hızlanırken nakliye, depolama gibi aracı hizmetlerin kullanılma oranı da dramatik bir şekilde yükseliyor.
E-ihracat yaparken başarı sağlamanın en önemli koşullarından bir tanesi e-ihracat dijital pazarlama faaliyetlerine ağırlık vermek oluyor. Ancak ne kadar çok ve yoğun şekilde dijital pazarlama faaliyeti yapsanız da bunları düzenli olarak kontrol etmemek ve bazı metriklere dikkat ederek başarı yolculuğunda geçtiğiniz adımları incelememek başarıya ulaşmanıza engel olabiliyor.
Her ülkede herhangi bir sektör ile sınırlandırılmamış e-ticaret organizasyonlarının olması e-ihracat yapmayı planlayan şirketler için ilk bakışta riskli ya da ürkütücü görünebiliyor. Ancak sektörün sınırlarını zorlamak, farklı sektörlerde rekabet edebilme becerisi kazanmak ve fırsatları değerlendirip riskler için önlem almak gerekiyor. Dinamiklerin çok hızlı değiştiği, müşteri beklentilerine hitap edenlerin başarıya ulaştığı ve dünyada rekabet etme şekillerinin değiştiği bir ortamda yenilikçi ve gelişmelere açık olmak daima kazandırıyor.
Bir ödeme hizmetleri kanunu olan Payment Services Directive yani PSD, ilk kez 2009 senesinde Avrupa Birliği’nde bulunan ülkelerde yürürlüğe girdi. 2015 yılında yapılan revizyon ile adı PSD2 olarak anılmaya devam ediyor. İlk versiyon olan PSD1’de Avrupa Birliği, temel gaye olarak birlikte bulunan ülkeler arasındaki rekabetçi, güvenli, hızlı ve verimli bir ödeme piyasası geliştirmeyi ve sürdürülebilir hale getirmeyi esas aldı.
Kişisel verilerin güvenliği, yalnızca interneti kapsamıyor olsa da özellikle internet üzerinden yapılan işlemlerde kimlik numarasından iletişim bilgilerine kadar birçok özel detayın paylaşılmasıyla birlikte her zamankinden daha fazla önem kazanıyor. İnsanların gerek online alışveriş gerek sosyal medya gibi farklı internet platformlarında kişisel bilgilerini sıklıkla paylaşmaları nedeniyle son yıllarda birçok ülke bu konuda üst düzey tedbirler almayı sürdürüyor.
E-ticaret ve özellikle e-ihracat dendiğinde kâr edilebilen ve sürdürülebilir bir iş modeli için satış potansiyeli olan pazaryerleri hayatî bir önem taşıyor. Geleneksel ticarette de her zaman önemli bir yere sahip olan pazaryeri, e-ihracatta oldukça geniş bir coğrafyaya hatta tüm dünyaya yayıldığı için satıcılarda kararsızlığa sebep olabiliyor. Avrupa'daki en büyük pazaryerleri bazı spesifik özellikler taşıyor.
Hemen hemen herkesin hayali olan yurtdışı şirket kurulumu sürecini sorunsuz bir şekilde gerçekleştirebilmek için tüm aşamaları çok iyi analiz etmek ve gereklilikleri eksiksiz biçimde yerine getirmelisiniz. Bu şekilde tüm süreçlere hakim olarak işlemlerinizi gerçekleştirirseniz yurt dışında şirket kurmanın bazı durumlarda Türkiye’de kurmaktan çok daha kolay olduğunu bile fark edebilirsiniz. Ancak yine de bunun çok ciddi bir iş olduğunu ve çeşitli zorluklarla karşılaşabileceğinizi de unutmamalısınız.
Bize Güvenen Markalar