TÜSİAD ve Deloitte iş birliği ile Türkiye e-ticaret raporu hazırlandı. Dijital Türkiye Yuvarlak Masası bünyesindeki E-Ticaret Çalışma Grubu faaliyetleri çerçevesinde hazırlanan rapora göre, Türkiye’de 2016-2020 yılları arasında gerçekleşen e-ticaret harcamaları enflasyon etkisinden arındırıldığında yaklaşık 3,2 kat artış gösterdi. Kişi başına düşen e-ticaret harcamasının kişi başına düşen GSYH’ye oranı incelendiğinde, Türkiye 94 ülke içinde 23’üncü sıraya yerleşti.
“Dijital ekonominin önemli bir boyutunu e-ticaret oluşturuyor”
TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski, rapor hakkında yaptığı değerlendirmede, dijital ekonominin önemli bir boyutunu e-ticaretin oluşturduğunu belirterek, “Dijital ekonominin önemli bir boyutunu e-ticaret oluşturuyor. Yüzde 70’i geçen bireysel internet penetrasyonu, mobil geniş bant aboneliklerindeki artış ve coğrafi konumun getirdiği bölgesellik avantajımız e-ticarette ulusal ve uluslararası anlamda önümüzü açan belli başlı unsurları oluşturuyor. Bu çerçevede, e-ticaret ile ilgili atacağımız adımlarda amacımız, marka ve ürünlerimizin dünya çapında bilinirliğini, pazar payını ve e-ihracatını artırmak olmalı.” ifadelerini kullandı.
Deloitte Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Lideri Hakan Göl ise, 2019’da hazırlanan bir önceki raporda e-ticaretin barındırdığı fırsatlara dikkat çektiklerini vurgulayarak, “E-ticaret ve KOBİ’ler perspektifinde bir rapor hazırladık. Bu e-ticaretin hızla yükseldiği anlamına geliyor.” dedi. Rapora göre, 2021 yılında gerçekleşen 390 adet yatırım ve satın almanın 17’si e-ticaret alanında gerçekleşirken, bu 17 işlemin hacmi 2,886 milyon dolar değerinde gerçekleşti.
E-ticareti etkileyen faktörlerin başında internet kullanım oranı geliyor
Raporda yer alan verilere göre, e-ticareti etkileyen faktörlerin başında internet kullanım oranı geliyor. Her geçen gün artan internet kullanımı, gelişmiş ülkelerde yüzde 90 civarında gerçekleşirken, Türkiye’de ise bu oran yüzde 78 seviyelerinde. Türkiye’de geçen 5 yılda hane halkı içinde akıllı telefon sahiplik oranı yüzde 57 oranında bir artış yaşarken, tabletlerdeki artış da 2 katın üzerine çıktı.
Sosyal medya kullanımında gözlenen artış ise, e-ticareti etkileyen en önemli faktörlerden biri. 2020 yılında küresel bazda sosyal medya kullanıcı sayısı 3,6 milyar iken bu sayının 2025 yılına kadar 4,4 milyara ulaşacağı öngörülüyor. Türkiye’de sosyal medya kullanıcı penetrasyonunun ise 2022’de yüzde 78’e çıkacağı tahmin ediliyor.
Raporda yer alan bir diğer dikkat çekici veri, 2020 yılında dünya genelinde yapılan e-ticaret ödemelerinin yüzde 44,5’i dijital cüzdan/mobil cüzdan ile yapılmış olması. 2024 yılına gelindiğinde bu ödemelerin yüzde 51,7’ye ulaşacağı düşünülüyor. 2016 yılında 1,7 milyar dolar olan influencer marketing (etkileyici pazarlaması) pazar büyüklüğü 2020 yılında 9,7 milyar dolara ulaştı, 2021 yılında ise 13,8 milyar dolara ulaştığı tahmin ediliyor.
E-ihracata yönelik 4 çözüm önerisi
Çin, sınır ötesi e-ticaret işlemlerinde 2020 yılında 261 milyar dolar ile birinci olurken, Çin’i sırasıyla; ABD, İngiltere ve Almanya takip ediyor. AB’de sınır ötesi e-ticaret işlemleri 2020 yılında 146 milyar avro ile e-ticaret hacminin yüzde 25,5’ini oluşturdu.
Ticaret Bakanlığı’nın verilerine bakıldığında, 2020 yılının son yarısında Türkiye’nin e-ihracatı 1,42 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Türkiye mikro ihracatında en çok satış yapılan ürün kategorileri ise; hazır giyim, ev eşyaları, süsler, aydınlatma cihazları ve otomotiv ürünleri. Sınır ötesi e-ticarete bakıldığında ise Türkiye’nin en çok ticaret yaptığı ülkeler Almanya, ABD ve İngiltere oldu.
Küresel ekonomi trendlerine bakıldığında ise, 2020 yılı itibarıyla Çin, 29 trilyon dolarlık e-ticaret satışı ile pazarın en güçlü oyuncusu konumunda bulunuyor. 794,5 milyar dolar ile ABD ikinci sırada yer alırken, pazardaki diğer güçlü ülkeler ise İngiltere, Japonya, Güney Kore ve Almanya olarak sıralanıyor. 2025 yılına gelindiğinde Çin e-ticaret hacminin, toplam perakende hacminin yüzde 56,8’ine denk geleceği öngörülüyor.
TÜSİAD ve Deloitte iş birliği ile hazırlanan raporda e-ihracata yönelik 4 ana başlıkta çözüm önerileri sunuluyor:
- E-ihracat stratejisi, gümrük süreçleri ve mevzuat, tebliğ iyileştirmeleri
- Lojistik ve taşıma konularında atılabilecek adımlar
- Markalaşma üzerine çalışmalar ve dijital pazarlamanın önemi
- Organizasyon yapısı ve müşteri deneyimine odaklanma
