Dijitalleşmeden her sektör bir pay sahibi oluyor. Start-up yatırımları da buna ayak uydurmak zorunda. Start-up yatırımcılarına göre geleneksel yöntemlerle pazaryeri veya e-ticaret platformu kurma fikrinin demode kaldığını Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi Genel Müdürü İbrahim Halid Elbaşı, bunun sebebini şöyle açıkladı:
“Çünkü, müşteri edinme ve geliştirme maliyetleri yüksek olan iş modelleri start-up yatırımcıları tarafından rağbet görmüyor, start-uplar da ilgi göstermiyor artık. Günümüzde start-uplar e-ticaret sektörüne gerek yapay zekâ gerekse farklı teknolojik enstrümanlar aracılığıyla sektörün bileşenleri olan kargolama, lojistik, tedarik, depolama, kategori yönetimi vb. alanlardaki geliştirmelere odaklanıp buradaki boşluklara veya fırsatlara istinaden çözümler üretiyorlar.”
Start-up yatırımları, istihdam yaratma ve ekonomik büyümeye katkı sağlıyor. Girişimlerin büyümesiyle birlikte yeni iş fırsatları ortaya çıktığı için işsizlik oranlarının azalırken sosyal refah artıyor. Start-up fikrinin kabul görmesi, yatırımcının sermaye paylaşımı yapacağına işaret eder. Ancak bu süreç de sanıldığı kadar kolay olmaz. Çünkü, maliyet-risk hesaplama yatırımcıların son dönemde en çok dikkat ettiği konulardan biri oldu.
Yatırımcıların start-uplara bakış açısının değişmesi, girişimcileri de minimum düzeyde harcamalara odaklandırıyor. Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi Genel Müdürü İbrahim Halid Elbaşı, “Zaman zaman öyle ölçeği büyük değer önerileri haline geliyor ki, start-up yatırımcılarının ciddi seviyelerde yatırım yapmasına vesile olabiliyorlar. Elbette e-ticaret tarafında özellikle pazaryeri ve ödeme sistemleri gibi çalışmalar belirgin dikeyler veya eşsiz değer önerileri sunmuyorlarsa yatırımcılar açısından ciddi bir risk oluşturuyor ve onları uzaklaştırıyor.
Ancak artık start-uplar da genele hitap eden, geleneksel sektörlerdekine benzer maliyetleri ve çarpanları olan iş modeli veya değer önerisi geliştirmek yerine bu sektörün bağlantılı olduğu alanlarda veya sektörün diğer bileşenleri dahilinde yenilikçi çözümler üreterek bunu teknoloji ile buluşturuyorlar.“ ifadelerini kullandı.
“Türkiye’de girişimcilik ekosistemine dünya ilgi gösteriyor”
Bir yatırım talebinden onay almanın en zor süreci maliyeti yatırımcıya kabul ettirebilmek… Çözümsüz kalan birçok proje ise rafa kaldırılarak, bir başkasının çözüm üreterek yapmasını bekliyor. Ancak Türkiye’de çözüm odaklı yaklaşımlar birçok projenin hayata geçmesine olanak sağlıyor. İbrahim Halid Elbaşı, “Start-up yatırımcılarının bu alanda oluşturulan ve büyüme potansiyeli yüksek, çözüm önerilerine çok olumlu bakıyorlar. Elbette Trendyol gibi ciddi bir başarı hikayemiz oluştu. Trendyol’un decacorn olmasıyla birlikte bu alanda farklı bir yol açıldı. Türkiye’nin girişimcilik ekosistemine uluslararası ilgi, bir anlamda arttı ve bu sektörün gelişmesine ivme kazandırdı.” diye konuştu.
Elbaşı, yatırımcıların bu alanlardaki modellere kapısının açık olduğunu, ancak açık olduğu kadar da mevcuttan daha teknik ihtiyaçları doğurabileceğinin ortada olduğunu söyledi. İbrahim Halid Elbaşı, “Bu nedenle ilgili alandaki start-uplarda çeşitlilik sağlanabilmiş değil. Bir yatırımcının bu modellere yatırım yapması için Amazon ve onun gibi platformlar tarafından sürekli geliştirilen modellere, çözümlere kafa tutacak bir sistem gerekiyor. Zira onlar da bunun farkında olduğundan, söz konusu gelişmeleri start-uplara yatırımlar yaparak edinebiliyor ve rekabetçiliğini koruyabiliyorlar.” dedi.
Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi Genel Müdürü İbrahim Halid Elbaşı, “Her sektörde olduğu gibi artık e-ticaret sektöründe de genele hitap eden çözümler yerine doğrudan sektörün sorunlarına odaklanan, bu anlamda çözümler geliştiren start-upların iş modelleri yatırımcılarda büyük ilgi uyandırıyor. Ancak aksi durumda start-up yatırımcılarının gözlerini kaçırdığı bir tabloyla karşılaşılabiliyor.” diye konuştu.