Forbes’a göre, 2020 yılında sınır ötesi e-ticaret satışları yüzde 21 oranında arttı. Ayrıca, geçen yıl online alışveriş yapanların yüzde 55’i sınır ötesi e-ticareti kullandı. Lüks ürünlerden günlük ihtiyaçlara kadar; tüketiciler yurt dışından alışveriş yaptı. Bu sebeple yurt dışından yapılan alışverişlerin ödemeleri için güvenilir sistemlere olan ihtiyaç daha da önem kazandı.
E-ticaret ve e-ihracatın Covid-19 sonrasında da popülerliğini devam ettirmesi bekleniyor. Dünyadaki tüketiciler, evden alışveriş yapmayı benimsedi. Bu alışkanlık uzun vadede devam edecek gibi duruyor. Şirketlerin, farklı ülkeler ve farklı pazarlar için farklı çözümleri ve farklı alternatifleri vardır. Bu varyasyonlar, müşteri memnuniyeti, ürün fiyatları ve müşteriyi elde tutma konusunda kritik bir öneme sahiptir. İşletme sahipleri ve tüccarlar başarılı olmak istiyorlarsa bu gibi konularla başa çıkabilmelidir.
Sınır ötesi e-ticarette karşılaşılan zorluklar
- Sınır ötesi vergilendirme
Döviz vergileri, yıllardır devam eden bir prosedürdür. Bununla birlikte pandeminin neden olduğu ekonomik belirsizlik, bazı ülkeleri döviz vergileri uygulamaya itti. Forbes’in verilerine göre, 2020 yılından önce 8 ülke bu tip vergiler uyguluyordu. Covid-19 salgını sonrası bu rakam 11’e çıktı. Bu vergileri uygulayan ülkelerden biri olan Arjantin, 2020 Eylül ayında döviz vergisini yüzde 30’dan yüzde 35’e çıkardı. Bu tür vergiler, döviz kurlarında ciddi düşüş yaşayan gelişmekte olan ülkelerde çok yaygındır.
Bu ek maliyet, tüketiciler tarafından karşılanıyor; fakat tüketicilere hangi oranda vergi ödeyeceklerine dair bir netlik genellikle sağlanmıyor. Bazı durumlarda banka ekstresine yansıyan tutarlar tüketicilerde memnuniyetsizliğe yol açıyor. Vergiler ve diğer döviz maliyetleri, bazen bir ürün fiyatının yüzde 40’ına denk geliyor. Bu sebeple banka ekstresine yansıyan ek masrafların dökümünü sağlamak gerekiyor. Ayrıca, satıcılar için tahsil edilebilecek vergiler hakkında tüketicilere şeffaflık sağlamak çok önemlidir.
- Tüketiciler için gizli maliyetler
Vergiler sadece tüketicileri değil aynı zamanda bütün e-ihracat işlemlerini de etkiliyor. Bir müşteri sınır ötesi alışveriş yaptığında bu işlem sadece tüketici ve tüccar arasında gerçekleşmiyor. Diğer oyuncular da bu işleme dahil oluyor. Ödeme işlemcisi, kart ağı ve bankalar bu işlemin içerisinde yer alıyor. Müşterinin tercih ettiği bazı ödeme yöntemleri, satın alma fiyatının artmasına neden oluyor.
Müşterinin nereden alışveriş yaptığına bağlı olarak ortaya çıkan ek maliyetler ödenecek miktarı önemli oranda değiştiriyor. Genellikle müşteri için kendi para biriminde ödeme yapmak daha ucuz olsa da bunun her zaman aynı olacağı söylenemez! Satıcılar gelirlerini artırabilir. Tüketiciler kendi yerel para birimleri ile işlem yapmadıklarında alışveriş yapmaktan vazgeçebiliyorlar. Satıcılar para birimini kendileri dönüştürüyorsa tüketicilerden ekstra ücret alabiliyorlar.
- Sınır ötesi işlemler
Dünyadaki genelindeki satıcılar sınır ötesi işlemlere farklı açılardan yaklaşıyor. Satıcılar, bazı durumlarda tüketiciler için para birimini kendileri belirliyor. Ya pazardaki para birimini varsayılan olarak belirliyorlar ya da müşterinin bulunduğu bölgeye göre bir para birimi seçiyorlar. Bu, şu an satıcılar tarafından benimsenmiş en yaygın yaklaşım olarak dikkat çekiyor. Satıcıların çoğu alıcıya işlemden önce hangi para birimi ile alışveriş yapmak istediğini sorar ve genellikle belirtilen fiyata dönüştürme ücreti eklerler. Seçeneklerden farksız olarak müşteriye karşı açık ve şeffaf olmak satıcılar için elzemdir.
İyi bir ödeme deneyimi sağlamak, müşterinin ilgisini çekmek ve müşteriyi elde tutmak için çok önemlidir. Müşterilerin online olarak daha fazla alışveriş yapması, pazar liderleri ile sektöre yeni giriş yapan tüccarların arasındaki rekabetin büyümesine neden olacaktır.
