Sınır ötesi e-ticaretin 2020 yılındaki büyüme oranı, her markanın e-ticarete adapte olması gerektiğini kanıtlıyor. Digital Commerce 360’a göre, geçtiğimiz yıl ABD’de e-ticaret alanında en yüksek büyüme oranı kaydedildi. Yüzde 44 olan bu artış, şimdiye kadar kaydedilen en büyük sıçrama olarak kayıtlara geçti. 2020 yılı, e-ticaret satışlarının ABD perakende pazarındaki büyümenin tamamını oluşturduğu bir yıl oldu.
Yeni e-ticaret çağı, beraberinde büyük fırsatlar getiriyor. Ancak bunun 10 sene öncesi olmadığını hatırlamak gerekiyor. Bu süre zarfında tüketiciler online alışveriş alanında daha da tecrübe edindi, en büyük e-ticaret oyuncuları büyümeye devam etti. Perakendeciler, kitlesel dijitalleşme ve pandemi döneminde daha önce görülmemiş gelişmelerden faydalanabilir. Sınır ötesi e-ticarette başarıya ulaşmak istiyorsanız, müşteri deneyiminin önceliğine odaklanın!
Sınır ötesi e-ticaretin faydaları nelerdir?
Tek bir yerel pazar ile sınırlı kalmamanın temel bir faydası vardır; bu da çok daha büyük olan uluslararası müşteri pazarına anında ulaşmaktır. Müşteriler yeni ve benzeri olmayan ürünler satın almak isterler, onlara hizmet etmek sizi genişleyen bir müşteri tabanına ve artan gelir oranına ulaştıracaktır. Uluslararası pazarda bunu yapmak istiyorsanız bunu doğru bir şekilde yapmanız gerekiyor. Kötü deneyim sunduğunuz bir müşteriyi anında kaybedebilirsiniz, bunu hatırlamakta fayda var.
Sınır ötesi işlemler, yüksek reddedilme oranlarına sahiptir. Veriler, yerel olmayan e-ticaret işlemlerinin yüzde 18’nin ABD’de reddedildiğini gösteriyor. Uluslararası pazarda hazırlıksız bulunmak, kötü sonuçların doğmasına neden olabilir.
Müşteriler, alışık olmadıkları ödeme sisteminden hoşlanmazlar. Sınır ötesi e-ticaret ile satış yapıyorsanız ve müşteriler ödeme noktasına geldiğinde yüksek bir sepeti terk etme oranı fark ediyorsanız, ödeme sisteminizi gözden geçirin. Müşteriler, dünyanın her yerinde kanepelerinin güvenliğinden alışveriş yapmaktan mutlu olsalar da, alışılmadık bir ödeme deneyimi söz konusu olduğunda konfor alanlarının dışına çıkmaktan hoşlanmazlar.
Sınırsız bir satıcıysanız ve müşteriler ödeme düğmesine yöneldiğinde alışılmadık derecede yüksek bir bırakma oranı fark ettiyseniz, ödeme yönteminizi değiştirmeyi düşünün. Bilinmeyen bir müşteri deneyimi ve ödeme yöntemi sunuyorsanız, bu müşteri ve satış kaybı ile sonuçlanacaktır. Müşterilerin bildikleri şeye güveneceklerini hatırlamak da çok önemlidir. Birçok potansiyel müşteri, bilmediği bir dövizle işlem yaptığında veya site yabancı bir dilde olduğunda alışveriş yapmayı erteliyor. Faaliyet gösterdiğiniz her pazarda erişebilirliliği göz önünde bulundurun!
Müşteriler, hangi tür ödeme yöntemlerini tercih ediyorlar?
Dünya genelinde her bölgenin, kendine göre tercih edilen bir ödeme yöntemi var. Örnek vermek gerekirse, Hollanda’daki e-ticaret işlemlerinin yüzde 56’sı banka havaleleri yapmak için “iDEAL” adlı sistemi kullanıyor. Ödeme yöntemi, her şeyden önce birçok tüketici için bir güvenlik meselesidir. Müşterilere hiç alışkın olmadıkları bir ödeme yöntemi sunmak, satışlarına düşmesine neden olacaktır.
Bunu şöyle açıklayabiliriz: Hollanda’da faaliyet gösteriyorsanız ve ödeme sisteminizde iDEAL yer almıyorsa, potansiyel müşteri tabanınızın yüzde 56’sı ödeme engelleri ile karşılaşacak. Bu, azımsanmayacak kadar büyük bir oran. Yerel ödeme yöntemleri, ülkedeki her müşteriyi bireysel olarak hedefleyebiliyor. Yerel pazarlarda bu dalgalanmaları ve varsayonları anlamaya gerek kalmıyor. Sonuç olarak, her pazarın kendi detayları ve ödeme yöntemleri vardır.
Yerel bankalarla çalışın
Sınır ötesi e-ticaret ile uğraşan perakendecilerin karşılaştıkları en büyük engellerden biri de, ürün fiyatlarına döviz kurlarının maliyetlerini eklemek zorunda kalmalarıdır. Satıcılar, sınır ötesi e-ticaret pazarında yerel rakiplerden sıyrılmaya çalışıyor. Satıcıların maliyetleri kendileri karşılamak gibi bir seçenekleri de var. Fakat bu seçenek, kar marjlarında ciddi düşüşlere neden oluyor. Perakendecilerin bunu çözmek için, yerel bankalarla ve uzman sağlayıcılarla birlikte çalışması gerekiyor.
Farklı bölgelerdeki düzenlemelerden haberdar olun
Sınır ötesi e-ticarette sürekli olarak araştırma yapmak ve farklı bölgelerdeki düzenlemelerden haberdar olmak da çok önemlidir. Örneğin; Güvenli Müşteri Kimlik Doğrulaması (SCA), AB’nin Ödeme Hizmetleri Yönergesi’nin (PSD2) bir düzenlemesidir. Benzer bir protokol henüz ABD’de uygulanmıyor; ancak tüccarların bu gelişmelerden haberdar olması gerekiyor. ABD veri gizliliği yasalarını AB’nin Genel Veri Koruma Düzenlemeleri (GDPR) ile uyumlu hale getirmeyi amaçlayan Kaliforniya Tüketici Gizliliği Yasası (CCPA) gibi çabalar, Kuzey Amerika bölgesinin belki de Avrupa pazarını yakalamak için hızlı yolda olduğunun bir göstergesidir.
Ödeme alanındaki uzmanlara başvurun
Sınır ötesi e-ticaret için dünya çapında bu kadar farklı ödeme yöntemi ve bölgeler arasında fark varken, işinizin mümkün olduğu kadar rekabetçi olması için yerel pazardaki bilgilerinizi geliştirmeniz gerekiyor. Bu bağlamda, bölgelerde faaliyet gösteren uzmanları işe almak çok önemlidir. Bu, bağımsız bir tüccarın yeni bir ekip kurması anlamına gelmiyor. Başarıya ulaşmak için gereken finansal kaynak, bazı tüccarlar için ulaşılmaz olabiliyor. Ödeme alanındaki uzmanlarla birlikte çalışmak, yerel pazarda elde edilen tüm avantajlara çok zaman ve para harcamadan ulaşmayı sağlayacaktır.
