WORLDEF Başkanı Ömer Nart, e-ticaret ekosistemindeki gelişmeler ve sektörün son durumu hakkında Haber7’ye önemli açıklamalar yaptı. E-ticaret, pandemi ile birlikte altın çağını yaşıyor. Şirketler ve tüketiciler, pandemideki kısıtlamaların da etkisi ile e-ticarete hızla adapte oldu. Türkiye, pandemide Çin’den pay almaya başladı.
Ancak e-ticaret hızla ana akım ticaret haline gelirken sektörde önemli miktarda insan kaynağı açığı ortaya çıktı. Ekosistemdeki istihdam açığının, -lojistik sektörü de dahil olmak üzere- 1 milyon kişiye ulaştığı belirtiliyor. Bu sebeple sektördeki nitelikli iş gücü, dolgun maaşlarla istihdam ediliyor. E-ticaretin farklı kollarında çalışan kişilerin maaşları 7 bin TL’den 45 bin TL’ye kadar çıkabiliyor.
Peki, e-ticaret ve e-ihracat ekosisteminde neler oluyor? E-ticaretteki gelişmeler ne anlama geliyor? Türkiye’nin e-ticaret ve e-ihracat potansiyeli nedir? E-ticaret, işsizlikle mücadele süreçlerine nasıl katkı sağlayabilir? Uluslararası e-ticaret ve e-ihracat platformu WORLDEF’in Başkanı Ömer Nart, sektördeki gelişmeleri Haber7 Haber Şefi Fuat Öner’e anlattı.
“Sınır ötesi e-ticarette daha yolun başındayız”
Ömer Nart, Türkiye’nin özellikle e-ihracatta büyük bir potansiyel güce sahip olduğuna dikkat çekti. Büyüyen sektör ile birlikte yeni istihdam alanları ortaya çıktığına işaret eden Nart, bu durumun işsizlikle mücadeleye büyük katkı sağlayacağını vurguladı. Son iki yıldır bu pandemi ile beraber Türkiye’de ve dünyada e-ticaret ile ilgili çok önemli gelişmeler yaşandığını ifade eden WORLDEF Başkanı, şu bilgileri paylaştı;
“Konuyu biraz rakamsallaştıracak olursak; dünya perakende hacmi toplam 25 trilyon dolar civarında. Buna göre e-ticaretin tüm perakende içindeki toplam tutarı 4,3 trilyon dolar. Sınır ötesi e-ticaret dediğimizde ise, toplam sınır ötesi e-ticaret hacmi 1 küsur trilyon dolar. Türkiye’nin sınır ötesi e-ticarette toplam hacmi ise sadece 1 buçuk milyar dolar. Yani 1 küsur trilyon dolarlık bir pazarı düşündüğümüz zaman bizim aldığımız payın 1,5 milyar dolar olması, potansiyelimizi tam anlamıyla sergileyemediğimizin bir işaretidir. Dolayısıyla yolun daha çok fazla başındayız; gideceğimiz çok büyük bir yol var.”
“Yurt dışına açılmamız gerekiyor”
Ömer Nart, Türkiye’deki e-ticaret rakamlarına ilişkin de bilgiler verdi. Türkiye’de online tüketici başına ortalama sepet tutarının 120 TL civarında olduğunu belirten Nart, “Türkiye’nin e-ticarette pazar hacmi 226 milyar TL. Dolayısıyla Türkiye içinde e-ticaret yapmak biraz da aslında sıkışma demek oluyor. Bu nedenle yurt dışında daha büyük bir pazar var ve yurt dışına açılmamız gerekiyor. İngiltere’den bir örnek vermek gerekirse; İngiltere’nin şu anda ortalama sepet tutarı 95 pound. Statista’nın verilerine göre bu yükü kur üzerinden hesap ettiğimiz zaman bin küsur TL ediyor ki bu çok büyük bir rakam!” sözlerini kaydetti.
Ömer Nart, şöyle devam etti; “Burada işin güzel tarafı şu; e-ihracatta büyüme eksponansiyel (hızlı büyüme) oluyor. Yani bu işin matematiğini yakaladığınız zaman sadece e-ihracat değil. Bir de sınır ötesi e-ticaret dediğimiz, hedef ülkede bir depo tutarak, hemen ertesi gün veya aynı gün teslimat yapabilmektir. Bu noktaya geldiğinizde bir bakıyorsunuz üç sene içerisinde koca koca şirketlerin 20 senede gelebildiği noktalara gelebiliyorsunuz. Burada böyle büyük ticari fırsatlar var.”
Ömer Nart: Her şey lojistiğe dayanıyor
WORLDEF Başkanı Nart, Türkiye’nin döviz ortamında uluslararası rekabette ciddi anlamda ön plana çıktığına dikkat çekerek, “Bunu yakalayabilmenin yolu lojistikten geçiyor.” dedi. Lojistikte en önemli konunun hedef ülkede stoklama yapabiliyor olmak olduğuna işaret eden Nart, “Yani hedef ülkede bir depo operasyonu yaparsanız ve ertesi gün ya da hemen aynı gün teslimat yapabiliyorsanız, burada inanılmaz büyük bir pazara çıkmış oluyorsunuz.” ifadelerini kullandı. Ömer Nart, bu durumu rakamsallaştırmak üzere bazı örnekler de paylaştı;
“120TL’lik bir sepet ortalaması ile günlük 500 paketlik İngiltere operasyonu yaptığınızı düşünelim. Ortalama sepet tutarları 80-90 pound civarında. Dolayısıyla aslında aynı eforu sarf ederek 8-9 kat daha fazla ciro ve gelir elde edebilmek söz konusu. Buradaki en önemli konu lojistik. Çünkü siz aynı gün veya hemen ertesi gün teslimat yapamıyorsanız, o müşteriyi yeniden siparişe döndüremiyorsunuz.
Bu noktada uluslararası lojistik şirketlerinin hem Türkiye’de hem de yurt dışında ciddi yatırımları var. Bu anlamda Türk perakende markalarının yurt dışında kümelenerek, depo operasyonu ve sınır ötesi e-ticaretini güçlendirmesi için devlet politikası geliştirilmesi gerekiyor. Böylece daha kısa zamanda daha uzun bir mesafe almamız söz konusu. Ama günün sonunda her şey lojistiğe dayanıyor.”
“E-ticarette 1 milyon istihdam açığı var”
Ömer Nart, sektördeki istihdam açığına ilişkin de açıklamalar yaptı; “Aslında bu da çok güzel bir alan. Bugün baktığımızda Türkiye’de 1 milyonluk istihdam açığından bahsetmek mümkün. Bunu da nasıl rakamsallaştırıyoruz? Türkiye’de 2019 yılında e-ticaret yapan şirket adedi 68 bin iken, bu rakam 2020’de yani geçen yıl 257 bine ulaştı. 2021’de 350 bine gelecek. Dolayısıyla bu kadar çok fazla şirket e-ticareti düzgün bir şekilde yapabilmek için doğal olarak personele ihtiyaç duyacak. Ülkemizde e-ticaret ile ilgili 1 milyon istihdam açığı var ve birkaç yıl deneyimi olanlar 7-8 bin lira maaş işe başlayabiliyor. Tecrübeye göre maaşlar 45 bin TL’ye kadar çıkabiliyor.”
“Gençleri e-ticareti yönlendiriyoruz”
“Girişimciler ve iş insanları için ve kariyer yapmayı planlayan profesyoneller için burada çok büyük fırsatlar söz konusu.” diyen Ömer Nart, şunları söyledi; “Dolayısıyla burada e-ticaret alanındaki maaş aralıkları normal geleneksel sektörlere göre iki kat daha fark ettiği için bu noktada biz gençleri hem üniversitelerde hem de yaptığımız tüm etkinliklerde e-ticaret sektörüne yönlendiriyoruz. Hatta bu konuda da bir yetenek programı geliştirdik; Ecom Talent Camp…
Buraya yaklaşık bin 500 başvuru geldi ve bu başvurular arasından 75 tanesi testlerden geçti ve 55 tanesi de bu programı bitirebildi. 37 katılımcıyı da işe yerleştirdik ve yerleştirmeye de devam ediyoruz. Ayrıca 3 ayda bir bu yetenek programını tekrarlıyoruz. Burada bir nebze de olsa MEB onaylı bir okul olarak bu istihdam açığına çözüm arayışındayız. Diğer taraftan daha geniş kitlelere yönelik yaptığımız eğitimler de var. Burada da bugüne kadar yaklaşık 27 bin kişiyi eğittik ve sektöre kazandırdık. Bu konuda istihdama katkı amacıyla eğitim çalışmalarımız hız kesmeden devam edecek.”
“Pazaryerleri mikro girişimcileri e-ticarete kazandırdı”
Türkiye’nin e-ticarette geldiği noktaya ilişkin ise, şu bilgileri paylaştı; “Pandemide tedarik zincirinin kırılmaması bize şunu gösterdi; evet, biz üretici bir ülkeyiz ve bu ürünlerimizi internete doğru bir şekilde taşıyabilirsek pandemide dijitalleşmeyi hızlı bir şekilde yakalayabiliriz. Aslında pazaryerleri mikro girişimcileri de e-ticarete kazandırdı. Bugün bir ev hanımı bile bir yandan çocuklarına bakarken bir yandan da mikro ticaret yapabiliyor. Böyle binlerce örnek var.
Bir de işi bu açıdan düşündüğümüz zaman sadece bir şirkete girip profesyonel olarak çalışan değil de böyle küçük küçük kendi işini yapan binlercesi çıktı ortaya. Bence bu açıdan pazaryerlerinin Türkiye e-ticaret ekosistemine yaptığı katkı büyük. Bir diğer taraf da şu; Türkiye’de decacorn seviyesinde e-ticaret şirketlerinin çıktığı görüldüğü için dünyada büyük yatırımcıların ilgi odağı haline geldi. Dolayısıyla bu yatırımların ben devam edeceğini öngörüyorum.”
