Metaverse ya da sanal evren, son ayların trendleri arasında girdi. Peki, neden?
Kafede bir arkadaşınız ile kahve içtiğinizi hayal edin! Sohbetiniz sırasında size beğendiği bir ceketten bahsediyor; sizin de beğeneceğinizi söylüyor. Etrafınızda bir anda çok sayıda ceket ortaya çıkıyor. Dijital görseller etrafta süzülürken, siz bunların arasından arkadaşınız ile stilinize uygun ceketler seçmeye başlıyorsunuz. Hatta isterseniz dijital yardımcı, beğenebileceğiniz özelliklere göre sizin adınıza seçim yapıyor. Arkadaşınıza erişim izni verdiğinizde o da sizin beğendiğiniz ceketi görüyor ve onunla ceketin özelliklerini değiştirmeye başlıyorsunuz.
Bir hareket ile beğendiğiniz özelliklerde ceketi satın alıyorsunuz hatta almadan önce de holografik avatarınıza giydirmek için ürünün bir NFT versiyonunu satın alıyorsunuz. Ödeme işlemleri sonrası ürün size hafta içinde teslim ediliyor. Arkadaşınız ile vedalaşıp kafeden çıkmak için akıllı gözlüğünüze dokunuyorsunuz. Ama tüm bunlar evinizin koltuğunda otururken oluyor. Arkadaşınızla buluştunuz; ama o ortam kafeye gitmeden sadece sanal gerçeklikle oluşuyor. Aynı zamanda mağazaya gitmeden deneyerek alışveriş yapıyorsunuz. Nasıl?
Metaverse’e hoş geldiniz!
Geleceğin sanal evreni olarak nitelendirilen Metaverse, Facebook’un kurucusu ve CEO’su Mark Zuckerberg’in şirket ismini “Meta” olarak değiştirmesi ve platformun bir Metaverse evreni olması için dönüşüm geçireceğini açıklamasıyla daha da fazla konuşulur oldu.
“Dijital dünya ile fiziksel dünya arasında hiçbir ayrım olmayacak”
Meta veriler, internetin üç boyutlu sürümünü oluşturmak için kullanılmaya başlandı. Bu gelişimde bulut teknolojisi, 3D modelleme, oyun tasarımı ve bulut haritalama (bilgisayarların etrafındaki şekilleri anlamalarını sağlayan ve hızla gelişen bir teknoloji) gibi teknolojiler katkı sağlıyor. Metaverse, fiziksel dünyanın bize sunduğu imkanlardan daha fazlasını sunuyor. Örnek olarak pandemi döneminde konum ve saat diliminden bağımsız olarak sporseverler evlerinden spor oyunlarına katılarak sanal izleyici olabiliyor.
MetaVRse’nin kurucu ortağı Alan Smithson, bir Clubhouse etkinliğinde yaptığı açıklamada, “Metaverse’de zaman önemsizdir. Dijital dünya ile fiziksel dünya arasında hiçbir ayrım olmayacak. Bu dünyalar asla duraklamaz. Her zaman oradalar.” dedi.
Metaverse nedir?
Mark Zuckerberg, Metaverse’yi şöyle tanımlıyor: “Metaverse ile bir yere hareket etmeden ofise, arkadaşlarınızla bir konsere ya da ailenizle evinize hologram olarak ışınlanabileceksiniz.”
Yani Metaverse, hayatınızı online olarak yaşayabileceğiniz sınırsız bir ortam sunuyor. Investopedia ise, Metaverse’i, “sosyal medya, artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik, oyun, alışveriş, kripto para birimi ve gerçekliğin dijital kesişimi” olarak tanımlıyor.
Oturduğunuz yerden bir hologram olarak istediğiniz yere gidebilecek ve dilediğinizi alabileceksiniz. Özellikle pandemi sürecinde insanların evden her işi çözme arayışı bu süreci tetikledi mi bilinmez; ancak bu süreç ile her işi tamamen evden yapma dönemi başlıyor.
Gelecek Metaverse ile değişecek
1990’lı yıllara şahitlik edip bugün internetin adeta herkesi ele geçirmesini görenler, Metaverse’in yakında bambaşka bir dünya oluşturacağını sezebiliyor. “Metaverse neler getirecek?”, “Bugün tohumları atılan Metaverse projelerinin kaçı ayakta kalabilecek?”, “Metaverse güvenli mi?” gibi sorular, meraklıların zihinlerini kurcalıyor!
Metaverse’in getireceklerini şimdiden sıralamak güç. Tıpkı 1990’lı yıllarda internetle yapılabilecekleri saymanın güç olması gibi! Ancak şu anda teknoloji şirketleri belli başlı konularda heyecanlı. Günümüzde teknoloji firmaları öncelikle aşağıdaki konuları içeren dijital platformlar konusunda beklenti içindeler:
- Eski web servisleri ya da gerçek dünya aktiviteleri ile örtüşen özellik kümeleri oluşturulması
- Gerçek zamanlı üç boyutlu bilgisayar grafikleri ve kişiselleştirilmiş avatarlar geliştirilmesi
- Hedef odaklı kişisel sosyal iletişimler sağlanması
- Bireylerin kendi sanal ortamlarını oluşturabilmeleri
- Ekonomik sistemle bağlantı kurarak sanal alışveriş ortamları geliştirilmesi
- Sanal ve artırılmış gerçeklik başlıkları için tasarımlar hazırlanması
E-ticarette Metaverse teknolojisi kullanılacak
Dünyada tüm şirketler bu fırsatı tanımaya başladı ve yatırımlarını artırılmış-sanal gerçeklikte yoğunlaştırıyor. Mağazalarını bu kapsamda dijital ortamda kurmaya başlıyorlar. Metaverse teknolojisi hala gelişmekte olsa da 2026 yılına kadar küresel arttırılmış-sanal gerçeklik endüstrisinin yıllık büyüme oranı yüzde 54’e, pazar hacmi 372 milyar dolara ulaşacak.
Bu yeni teknolojinin etkisini e-ticaret ve e-ihracatta da göreceğiz. Markalar, fiziksel dünyanın birçok engeline takılmadan müşterilerine kişiselleştirilmiş deneyimler sunacak. Böylece küresel olarak bireyler, alışveriş yapmak istedikleri mağazalara ve deneyimlemek istedikleri etkinliklere her yerde ve her zaman ulaşabilecekler.
“Teknolojik değişim tsunamisi melez dünyayı inşa edecek”
MasterCard İnovasyondan Sorumlu Başkan Yardımcısı Keith Jordan, “Karma gerçeklikler, işletmeler ve tüketiciler için giderek daha fazla erişebilir olacak ve önümüzdeki birkaç yıl içinde hayatımız değiştirecek. Önümüzdeki 10 yıl boyunca bir teknolojik değişim tsunamisi, hayatımızda farklı boyutlarda farklı deneyimlere sahip bu melez dünyayı inşa edecek.” sözleriyle işletmeler ve müşteriler için Metaverse teknolojisinin çok önemli bir gelecek vaat ettiğini vurguladı.
