E-ticaret ekosisteminin liderleri e-ticarette sürdürülebilirlik hakkında worldefvakfi.org’e değerlendirmelerde bulundu. Enplus E-Ticaret Müdürü Mehmet Salan, hızlı teslimat ve küresel ticaretin büyüme oranları ile Co2 emisyonlarında ciddi değişimleri çevresel etkinin gözle görülür değişimini istatistiki olarak kanıtladığını söylerken, Beoo Arı Ürünleri E-Ticaret Müdürü Yunus Orkun Koç, ekosistemin paydaşlarının en önemli görevlerinden birinin yaşadığımız çevreyi korumak olduğunu ifade etti.
“E-ticaretin çevreye etkisi göz ardı edilmeyecek kadar arttı”
Dijital müşteri sayısının pandemi ile birlikte istikrarlı büyüme rakamlarını katlaması ile tüketim alışkanlarının hızla değiştiği bir zaman dilimi yaşandığını belirten Mehmet Salan, “Dünyada açık ara büyük gelişim gösteren e-ticaretin tüketiciye sağladığı zaman ve fayda noktasında avantajların yanında çevreye etkisi göz ardı edilmeyecek kadar arttı. Hızlı teslimat ve Küresel ticaretin büyüme oranları ile Co2 emisyonlarında ciddi değişimler, çevresel etkinin gözle görülür değişimini istatistiki olarak kanıtlamakta” dedi.
2030 yılına kadar kara ve hava kargo taşımacılığında kullanılan araç sayılarında yüzde 36 büyüme beklentisinin direkt olarak CO2 emisyonları noktasında etki göstermesinin beklendiğine işaret eden Salan, “CO2 emisyonlarında yaşanan artış değişimlerin 2030 yılında 6 milyon ton olacağı öngörüsü bulunuyor. Ürün ambalajları ve taşımacılıkta kullanılan ambalajların üretiminden kaynaklanan Co2 emisyonuna ek olarak, yüzbinlerce ton atığın çevreye etkisi ile birlikte rakamlar korkunç bir düzeye ulaşmakta.” ifadelerini kullandı.
“Çevresel etkilerin iyileştirilmesi noktasında son söz tüketicilerin”
Canopy Planet verilerine göre 241 milyon ton karton imalatı için 3 milyar ağaç kesildiği bilgisini paylaşan Salan, “Her yıl dünya çapında 86 milyon ton plastik malzemenin yüzde 14’ü geri dönüştürülemiyor. Türkiye’deki rakamlara gelecek olursak kâğıt atıkların yüzde 35’i geri dönüştürülememekte. Çin verilerine göre Çin Devlet Posta Bürosu 1,8 milyon plastik atık ve 10 milyon ton kâğıt atık ortaya çıktığı düşünülünce rakamların 2030 yılına kadar tehlike sinyalleri vereceğini göstermektedir” sözlerini kaydetti.
Türkiye’de kargo şirketlerinin son yıllarda yaptıkları başarılı operasyonlar ile kâğıt karton atıkların büyük bölümünün tekrar kazandırılma noktasında sonuca pozitif katkı verdiğine işaret eden Salan, “Şirketlerin çevresel etkiyi göz önünde bulundurarak yatırım rakamlarının bir miktar daha pozitif etki göstermesi beklenebilir. Teslimat noktalarının artması ürün ambalaj kavramında değişikliğe gidilmesini sağlayabilir” dedi.
Taşıma şirketlerinin elektrikli araçları tercih etmelerinin, ambalajların yüzde yüz dönüştürülmesi noktasında belediyelerin çabalarının stratejik planlar içerisinde olması gerektiğinin altını çizen Salan, “Dünyada ve Türkiye’de çevresel etkilerin iyileştirilmesi noktasında son sözü tüketiciler söylemeye devam edecek. Tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarında beklentilerin değişimi, sürecin pozitif anlamda etkilenmesine katkı verecektir” diye konuştu.
“Yapılan her alışveriş aynı zamanda karbon salınımını da arttırıyor”
E-ticaret pazarının global olarak her geçen gün büyüyüp geliştiğine dikkat çeken Yunus Orkun Koç ise, “Özellikle ekonomik büyüme dünya çapında milyar dolar hacimlere ulaşırken teslim edilen siparişlerin çevreye olumsuz etkisi gözle görülür biçimde her geçen gün artıyor. Yapılan her alışveriş aynı zamanda karbon salınımını da arttırıyor. Ekolojik gelişmeleri kısa vadede tahmin etmek daha kolay fakat uzun vadede hangi boyutlara ulaşabileceğini ön görmek zor bir hale geliyor” dedi.
Ekosistemin paydaşlarının en önemli görevlerinden birinin yaşadığımız çevreyi korumak olduğuna işaret eden Koç, “Amazon ve Aliexpress gibi dev firmalar bu konuda önemli atılımlarda bulundu ve 2030 yılına kadar karbon salınımını neredeyse sıfırın altına indirme hedefleri bulunduğunu açıkladı. Bu önemli adım çünkü dev olarak nitelendirdiğimiz firmaların aldığı bu kararlar aynı zamanda diğer paydaşları da adım atma konusunda cesaretlendirip, karbon ayak izini minimum seviyeye indirmelerine öncü olacaktır. Bu şekilde düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“E-ticaret müşterileri sürdürülebilirliğe önem veren ürünleri tercih ediyor”
Öncelikle üretimdeki ham kaynakların yerine ikincil yani geri dönüştürülebilen malzemeleri kullanarak, ham madde maliyetleri ve aşırı tüketim sonucu ortaya çıkan üretim çıktılarının çevreye zararı azaltabileceğine dikkat çeken Koç, “Sonrasında ise bu süreci takip eden ambalaj evresi var. Burada uygulanacak sıfır atık stratejisiyle, israfın önlenmesi, kaynakların daha verimli kullanılması sağlanabiliyor. Günümüzde e-ticaret ile büyüyen birçok firma bu stratejiyi kullanıyor hali hazırda” sözlerini kaydetti.
E-ticaretin büyümesiyle birlikte teslimat süreçlerini üstlenen kargo firmalarının kullandığı araçlarda yenilenebilir yani elektrikli araçları tercih etmesinin çevreye verilen zararı önemli miktarda azaltacağının altını çizen Koç, şöyle devam etti:
“Günümüzdeki tüketici tercihlerine baktığımızda e-ticaret müşterilerinin sürdürülebilirliğe önem veren ve çevreye duyarlı olarak üretilen ürünleri tercih ettiğini görebiliyoruz. Bu da tabi ki son kullanıcıların yaptığı tercihler buradaki, gelişmeleri de olumlu olarak etkileyecektir”.
