WORLD ECOMMERCE FORUM’un son gününde workshoplar, B2B görüşmeler tüm hızıyla devam ederken, panellerle de sektöre ışık tutuluyor. “Lokalden Globale E-ticaret ve E-ihracat Uygulamaları” başlığında Adidas Türkiye, MENA, Hindistan E Ticaret Stratejisi Planlama ve Yürütme EM Direktörü Cihat Kültür’ün moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde enflasyonist ortamının internete yönelimi hızlandırdığı belirtildi. Panele, OXO Global Kurucu Enes Olgun, Vakko Dijital Kanallar Genel Müdür Yardımcısı Kaan Dönmez, Akan Yürekli Kurucusu Akan Yürekli katıldı.
E-ticaret hız kesmedi
E-ihracat ve e-ihracat uygulamaları ve globale etkileri gibi konuların değerlendirildiği panelde Moderatör Cihat Kültür, covid döneminde birçok kategoride e-ticaretin yükseldiğini, sonrasında başka bir döneme girilerek insanların tekrar mağazalara doğru kaydığını ancak bu süreçte dahi e ticaretin hız kesmediğini söyledi.
Covid öncesi ve sonrası dönemde e-ticareti değerlendiren Vakko Dijital Kanallar Genel Müdür Yardımcısı Kaan Dönmez ise bu seneye şirketlerin iyi başladığını, ancak ilk altı aylık dönemde bütün dünyada pandemi sonrası insanların mağazalara yönelmeye başlamasıyla e-ticaret kanallarında yavaşlama olduğunu, Haziran ayından sonraki ikinci çeyrekte ise ciddi artışlar görüldüğünü vurguladı.
Enflasyonist ortam internete yönelimi hızlandırdı
Mevcut enflasyonist ortamda maliyetler ve fiyatların yükselmesinin kendilerine ve sektöre olan etkilerini değerlendiren Dönmez, “Bize olan etkileri ile diğer sektörlere etkileri biraz farklı. Biz biraz daha lüks kategorisinde olduğumuz için etkisinin lükste olmadığını görüyoruz. Tepki hızlı, toparlanma hızlı oluyor. Enflasyonist ortamın getirdiği ciddi etki görmüyoruz. Ama Türkiye’nin durumuna bakıldığında herkeste büyümüş. Pazara baktığımızda İnternete kayışı hızlandıran bir etkisi olduğunu görüyoruz” dedi.
“Müşterinin yeni fiyatı kabullenmesi zor oluyor”
Enflasyonist ortamda doğru fiyatlamayı nasıl yaptıklarını anlatan Enes, “Bu konu bizi biraz zorluyor. Biz biraz sahada orta ve düşük gelirli tüketicilere satış yaptığımız için enflasyon fiyatlarının farklı olması etki edebiliyor. Satın aldığınız mal için satıcı bir fiyat belirtir. Siz o fiyattan bir pazaryerine ürünü koyduğunuzda, enflasyon rakamlarıyla bir buçuk katına yakın değişiklik olabiliyor. Yani bunu müşterinin yeni fiyatı kabullenmesi zor olabiliyor. Fiyat konusunda sıkıntı ister istemez yaşanıyor. Bunun bize yansıttığı başka bir olumsuz durum da daha biz ürünleri alırken e-ticaret yapan firmalar arası bazı destekler olabiliyor. Ama ortam şu an belirsiz olduğu için artık insanlar nakit ödeme almadan, ürünlerini stokta tutup vermemeyi tercih ediyor ve bu da bizlere zorluklar yaşatıyor” dedi.
“Pazar analizi yapın”
E-ticarete girmek isteyenler için pazar analizi yapılması gerektiğini belirten ve pazaryerlerinde izlenmesi gereken yollar hakkında bilgiler veren Akan Yürekli de “Pazar analizinde benim rakibim kim, geleceğin pazarı ne kadar büyük? buna bakmak lazım. Ben ne kadar ödeme yapabilirim, pazaryeri benim ürünüme hakim mi? Rakiplerinizi çok iyi bilmek gerekiyor. Önce güçlü rakiplerinizi bulmalısınız. Ürün nasıl paketlenmiş, üründe herhangi bir talimat kullanılmış mı bunlara cevap vermek lazım. Düşük satış yapan firmadaki eksiklikleri de tespit ederek, pazar analizi yapıp pazara girebilirsiniz” dedi.
“Ürününüze değer katmak için 3 yıldız yorumlara bakın”
Özellikle üç yıldız yorumların firmayı başarıya götürebilecek püf noktalar verdiğinin altını çize Yürekli, “Markalar için beş yıldız satıcıya bakmanız, müşteri bunu beğenmiş zaten ‘memnun kaldım kalitesi güzel’ yorumlarına rastlarsınız. Bir yıldız yorumlar ürünü tamamen kötüler, öneride bulunmaz. Üç yıldız yorum ise genelde ‘Ürün geldi, elime ulaştı, yanında aksesuarı olsa, kalitesi şu olsa’ şeklinde yorumlarla müşteri beğenmiştir ancak eksik bulmuştur. Ürününüze değer katacak yorumlar üç yıldızdır” diye konuştu.
Yürekli şu anda hedef pazar ülkelerinde Güney Afrika pazarının fakir ülke olarak bakılmasına rağmen büyük bir pazar olduğunu belirterek, Rusya ve Ukrayna savaşından dolayı ABD markaları tarafında boşalma yaşandığı için Rus pazarının da Türk ürünleri için öncelikli olabileceğini söyledi.
